“Aslan avını yakalamak için kendisini dönüştürmek zorunda değildir, baştan sona kendisi olarak kalır. Ava çıkmadan önce kükreyerek varlığını hissettirir; o yalnız başına niyetini yüksek sesle, her yaratığın duyabileceği şekilde ilan edebilir.”* der. Canetti.
Elias Canetti’nin yaklaşık 30 yıllık yoğun bir entelektüel birikimin sonucunda yazdığı “Kitle ve İktidar” (Crowds and Power) adlı başucu eseri, 1960’ta yayınlanmıştır ve yazarın en bilinen çalışmalarından biridir. Canetti bu kitapta, toplumların, kitlelerin ve iktidarın psikolojik ve sosyolojik dinamiklerini inceler. Eserde toplumların ve bireylerin korkuları, eylemleri ve motivasyonları analiz edilmeye çalışılmıştır. Öte yandan, Canetti’nin bu çalışması belirgin bir teorik çerçeve içermez ve yazarın ağırlıklı olarak gözlemeleri ve antropoloji okumalarından derin izler taşır. Eğer Michel Foucault okumaktan keyif alan bir anlayışınız varsa Canetti’den de aynı tadı alabilmeniz muhtemeldir.
Kitap, kitlelerin ve iktidarın çeşitli yüzlerini ve özellikle kitlelerin nasıl oluştuğunu, neye dönüştüğünü ve bu süreçte nasıl davrandığını ele alır. Canetti, kitlesel hareketlerin nedenlerini, mekanizmalarını ve sonuçlarını çözümlemeye çalışır. Bu hareketlerin altında yatan insanlık durumlarına da dikkat çeker.
KİTLE ÇEŞİTLERİ
Yazar, kitleleri çeşitli tiplerde sınıflandırır: Açık kitleler, kapalı kitleler, ritmik kitleler ve yavaş kitleler. Bunlar, kitlelerin farklı koşullar ve motivasyonlar altında nasıl oluşabileceğini ve davranabileceğini gösterir.
Bu kitle çeşitleri Canetti’ye göre şu şöyle ifade edilmektedir:
Açık Kitleler: Canetti açık kitlelerin, her zaman genişleme ve büyüme potansiyeli olan topluluklar olduğunu belirtir. Bu kitleler genellikle ortak talepler etrafında birleşirler ve katılımcıları genellikle belirli bir amaca hizmet etmek için bir arada kalır. Bu kitlelerin kendine has özelliklerinden biri, her zaman daha fazla insanı içine çekebilme ve etkileyebilme yeteneğidir.
Kapalı Kitleler: Belirli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra genellikle artık büyümeyen daha disiplinli, organize ve çoğu zaman kalıcı olan kitlelerdir. Bazı spritüal topluluklar veya belirli politik gruplar kapalı kitlelere örnek olabilir.
Ritmik Kitleler: Belirli bir ritim veya düzenle hareket eden kitleler olarak tanımlar. Bu bazen bir davranış kalıbı bazen de bir gösteri olabilir. Bu tür kitleler genellikle kültürel veya örfi ritüeller, dans veya geçit törenleri gibi durumlarda görülür. Aynı hareketin defalarca yapılması bir nevi kitlenin deşarjına yol açmaktadır.
Yavaş Kitleler: Değişimin çok uzun sürede görüldüğü kitle türleridir. Değişim oldukça yavaştır ve kimi zaman hissedilemezdir. Bu kitle türünde ritmik kitlenin aksine topluluğun üyeleri deşarj ihtiyacı hissetmezler. Kitleyi yavaşlatmanın temel amacı bir statüko oluşturmak ve kitle üyelerinin sadakatini kazanmaktır.
Öte yandan, bu kitle tiplerinin çoğu durumda birbirine dönüşebileceğini ve çeşitli koşullara göre farklı dinamiklere sahip olabileceğini belirtmek de önemlidir.
KİTLER VE İKTİDAR KİTABININ ÖNEMİ
Günümüzde, Canetti’nin “Kitle ve İktidar” eserinde yaptığı çözümlemeler, güçlü bir şekilde geçerliliğini korumaktadır. Özellikle iletişimin bu kadar geçirgen olduğu bir çağda hem gerçek hem de sanal dünyada kitleler daha belirgin, etkili ve hızlı bir şekilde hareket eder hale gelmiştir. Dolayısıyla iktidarın doğası ve kullanımı, otoritelerden, şirketlere, hatta sosyal medya platformlarına kadar geniş bir perspektifte yer almaktadır.
Öte yandan dijitalleşmenin hızla gelişmesi, bireylerin toplumlarında hissettikleri deneyimleri ve duyguları çok boyutlu bir biçimde etkilemiştir. Çünkü teknoloji, herkesin sesini duyurmasına ve fikirlerin de hızlı bir biçimde yayılmasına olanak sağlamıştır. Bir bakıma bu durum, kitlelerin ve iktidarın nasıl oluşabileceğini ve hareket edebileceği hususlarını yeniden şekillenmiştir. Kitleler, artık coğrafi sınırlarla kısıtlanmamakta, sanal platformlar üzerinde bir araya gelmekte ve sosyal, politik veya kültürel hareketler yaratmaktadır.
Neticede sosyal medya gibi dijital platformlar, bilginin ve ideolojilerin yayılmasında yeni bir iktidar alanı oluşturmuştur. Söz konusu platformlar, birçok yönden, Canetti’nin açık kitleler kavramını temsil eder. İnsanlar belirli bir konuda bir araya gelerek çevrimiçi bir kitle oluşturabilir ve bu kitleler sıklıkla büyük bir etki yaratabilir. Ancak, aynı zamanda bu platformlar manipülasyon ve dezenformasyon için de kullanılabilir, bu da iktidarın doğasının ve kullanımının önemli ölçüde değiştiğini gösterir.
Dolayısıyla, Canetti’nin kitle ve iktidar çözümlemeleri, “çevrimiçi çağ”da toplumsal dinamikleri ve bireysel deneyimleri anlama konusunda değerli bir araçtır. “Kitle ve İktidar”, teknoloji ve küreselleşmenin etkisi altında şekillenen modern dünyamızın karmaşıklığına dair derin ve bütüncül bir bakış açısı sunar.
Dahası, Canetti’nin söz konusu eseri, yaşanan ve yaşanacak süreçleri anlama ve bunların bize, insanlara, nasıl dokunduğunu kavrama konusunda bir kılavuz olarak hizmet edebilir. Onun derinlemesine çözümlemeleri, kendi duygularımıza ve deneyimlerimize daha iyi odaklanmamıza ve bu karmaşık dünyada yerimizi bulmamıza yardımcı olabilir.
Tüm bu açıklamalardan hareketle diyebilir ki; bu eser, duygusal bir kapsayıcılık ve anlayış oluşturma yeteneği ile, günümüzün hızla değişen dünyasında bize rehberlik edebilir ve bizi daha bilinçli ve anlayışlı bireyler haline getirebilir.
Kaynak
*Elias Canetti, Kitle ve İktidar, çev. Gülşat Aygen, Ayrıntı Yayınları.