Ahlak kavramı hem bireysel hem de toplumsal bir anlam içermektedir. Bireyin ahlakı toplumun özgürlük alanını işgal etmediği müddetçe kendisi ile sınırlıdır. Ancak toplumsal ahlak bireyin ahlaki düşüncesini doğrudan etkileyebilmektedir. Bu durum ahlakın kaynağına ilişkin analizi zorunlu kılmaktadır.
Bu konuda öne sürülen argüman “evrensel ahlak” algısıdır. Küreselleşmenin de etkisiyle egemen medeniyetin kendi kültür, gelenek ve göreneklerinin yayılması neticesinde ortaya çıkmaktadır. En büyük yan etkisi de tek tip birey ve tek tip topluma doğru bir yönelime yol açmasıdır. Nitekim, tek tip algı renksiz bir düşünce sistemine yol açar ve ahlaki gelişimin önünde ciddi bir engel oluşturur.